DİĞER
"Enzensberger’in 99 Vinyet’i ile Cemal Süreya’nın 99 Yüz’ü karşılaştırmalı olarak okunabilir. Yine de bir farktan söz etmek gerekir. Enzensberger belli bir problematikten hareketle yazıyor, dolayısıyla problemi gereği sadece yazarlara odaklanıyor."
"Yasın rengi nedir? Siyah mı, yoksa beyaz mı? Peki ya içimizde hissettiğimiz derin boşluğunki?... Bu çalışmada erken dönemde yaşanan ayrılık, kayıp ve reddedilme olgusu üzerinde düşünmeye çalışacağız. Ancak odak noktamız annenin gerçekten ölümü değil, çocuğun gözünde ruhsal olarak ölmesi olacak."
Gönüllü karantina günlerinde eve kapanmışken, hem yaptığı seyahatler hem de seyahatin kendisi hakkında düşüneduran Osman Tümay, eskiden uzak diyarlarda gezer ya da İstanbul sokaklarında gezinirken çekmiş olduğu fotoğraflar eşliğinde, edebiyatın içinde, seyahatnamelerin arasında dolaşıyor…
Richard Powers, Man Booker'a da aday gösterilen The Overstory kitabıyla Pulitzer Ödülü'ne değer görüldü. Şiir dalında ise ödülün kazananı Forrest Gander oldu
Ülker İnce: Kitabın dilinin şöyle olduğunu, böyle olduğunu yazan eleştirmenler de oluyor. Onlara ne yapmak gerek bilmem. Hemen kulaklarından tutup ilkokula, ortaokula, liseye tekrar mı götürmek gerekir acaba?
Politika gazetesinden Cumhuriyet'e, Frankfurt'tan İstanbul'a Aydın Engin'le çizgili röportaj...
Andrew Sean Greer, Less adlı romanıyla kurmaca kategorisinde Pulitzer Ödülü'ne değer görüldü. Frank Bidart ise Amerikan Ulusal Kitap Ödülü'nü de alan Half-Light kitabıyla şiir dalında onurlandırıldı
Yazar, şair ve çizer Unica Zürn, benzersiz hayatı ve üretimiyle bir parçası olduğu sürrealizm akımının ete kemiğe bürünmüş hâli gibiydi...
Amerikan edebiyatının en prestijli ödülleri arasında görülen Ulusal Kitap Ödülleri'ni kazanan isimler açıklandı. New York'ta düzenlenen törende, Jesmyn Ward, Masha Gessen, Frank Bidart ve Robin Benway ödüle değer görüldü..
Leo Löwenthal, popüler kültürün sanılanın aksine çok da yeni bir görüngü olmadığını öne sürüyor; hatta 16’ncı yüzyılda Montaigne ve Pascal gibi düşünürlerin bu konu hakkında söylemlerini, popüler kültüre dair ilk eleştirel yaklaşımlar olarak alıntılıyor
Dünya mı fuarın aynasıydı yoksa fuar mı dünyanın, işte, onu tam olarak saptamak mümkün değildi...
Aydın Engin 1969’da başladığı gazeteciliğini (tiyatro oyunu ve senaryoları da var) sürdürüyor, başını yine birçok meslektaşı gibi “belâ”dan kurtaramıyor...
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık